- Uğur Bazan
- Mart10,2020
- 12555
- 0
HORNER SENDROMU NEDİR?
Horner sendromu, sempatik sinir sisteminin işlev bozukluğundan kaynaklanan göz ve yüz kaslarının yaygın bir nörolojik bozukluğudur. Durum genellikle aniden ortaya çıkar ve genel olarak başın bir tarafını etkiler, ancak nadir durumlarda iki taraflı olabilir.
SEMPATİK SİNİR SİSTEMİ NEDİR?
Sempatik sinir sistemi otonom sinir sisteminin bir parçasıdır. Otonom sinir sistemi vücuttaki otomatik veya istemsiz işlevleri kontrol eder. Otonom sinir sistemi, örneğin göz kırpma, kas tonusu, dilatasyon miktarı veya daralma miktarı gibi gözlerin ve yüz kaslarının normal işlevlerinin kontrol edilmesine yardımcı olur.
HORNER SENDROMUNUN KLİNİK BELİRTİLERİ NELERDİR?
Etkilenen tarafta üst göz kapaklarının sarkması (pitoz)
Etkilenen taraftaki göz daralmış veya normalden daha küçük olacaktır (miyoz)
Etkilenen tarafın gözü genellikle batık görünür (enoftalmi)
Etkilenen tarafın üçüncü göz kapağı kırmızı görünebilir ve yükselebilir veya çıkıntı yapabilir (konjonktival hiperemi )
HORNER SENDROMUNA NE SEBEP OLUR?
Gözleri besleyen sempatik sinir sistemi hasar görürse veya arızalıysa, parasempatik sistem ‘devralır’ ve Horner sendromunun belirtileri ortaya çıkar. Hasar veya arıza boyun, kulak veya göz bölgelerinde ortaya çıkabilir. Bir otomobil kazası gibi kunt kuvvet travması veya başka bir hayvanın ısırması nedeniyle hasar meydana gelebilir. Bu bölgedeki sinirlerin hasar görmesine veya iltihaplanmasına neden olabilecek diğer problemler arasında göz içindeki veya retrobulbar bölgedeki (gözün arkasındaki) hastalıklar, orta kulaktaki (otitis media) veya göğüs, boyun veya beyindeki tümörler bulunur.
Köpeklerde Horner sendromu vakalarının yaklaşık yarısı idiyopatiktir, yani bilinen bir nedeni yoktur. Bununla birlikte, kedilerde neredeyse her zaman bir neden bulunur ve idiyopatik Horner sendromu çok nadirdir. Horner sendromunu geliştiren birçok kedide, özellikle bir araba tarafından vurulmuş yakın bir travma öyküsü vardır.
Kedinizin yakın geçmişine ve muayene ile ilgili diğer fiziksel bulgulara bağlı olarak, veterineriniz, altta yatan bir neden olup olmadığını belirlemek için bir dizi tanı testi önerebilir. İlk testler genellikle nörolojik bir değerlendirme, otoskopik bir muayene (kulakların muayenesi) ve göğüs ve boyun bölgesinin röntgenini içerecektir.